Epilepsi

Nöbet ve Epilepsi (Sara hastalığı)

Nöbet; beyindeki hücrelerin anormal, ani ve aşırı deşarjlarından kaynaklanan kısa süreli, geçici, davranışsal veya duyusal değişikliklerin olduğu bir durumdur. Bilinç kaybı eşlik edebilir. Beynin gelişim evresine ve altta yatan nedenlere bağlı olarak çok farklı nöbet türleri görülebilir. Baş dönmesi, anormal sesler çıkarma, gözleri sabit bir noktaya dikme, göz kırpıştırma, ağız kenarında çekilmeler, farklı vücut bölgelerinde amaçsız kasılmalar ve atımlar görülebilir. Bazen önce çocuk kaskatı kesilir ve ardından tüm vücutta sarsıntılı hareketler yapar. Bazı nöbet türlerinde çocukların sadece bir kolunda veya yüzünün bir kısmında titreme benzeri hareketleri olur. Bazen de çocuklar aniden tepki vermeyi keser ve birkaç saniye boyunca boş baktıkları gözlenir. Bu anormal aktivite sıklıkla saniyeler veya dakikalar içinde kendi kendine sonlanır. Nöbet sonrasında çocukta bir gevşeme, uyku hali görülebilir. Nöbetler, nöbet tipine bağlı olarak çocuklarda ilk ortaya çıktıklarında her zaman fark edilmeyebilir.

Epilepsi ise tetikleyici bir faktör olmadan ortaya çıkan tekrarlayan nöbetlere kalıcı bir yatkınlığın olduğu kronik bir hastalıktır. 

Nöbetler çocukluk çağının en sık nörolojik sorunlarından biridir. Çocuklarda yetişkinlerden yaklaşık iki kat daha sık görülmektedir. Çocukların %4 ile %10’u hayatlarının bir döneminde bir nöbet geçirirler. Türkiye’de çocuklarda epilepsi sıklığı ise bunun yaklaşık onda biri kadar yani binde 5 ile 10 arasındadır. Özellikle ilk bir yaş nöbetlerin en sık ortaya çıktığı dönemdir. 

Uykusuzluk, öğün atlamak, epilepsi ilaçlarını almamak, enfeksiyonlar, ateş, hızla yanıp sönen ışıklar (televizyon, sinema), bazı ilaçlar (örneğin kimi soğuk algınlığı ilaçları) nöbetleri tetikleyebilir.

Çocuklarda Epilepsiye Yol Açan Nedenler

Epilepsi hastalarının ancak %25-40 kadarında bir neden gösterilebilir, çoğunluğunda bir neden bulunamaz. Epilepsiye neden olabilen çok sayıda durum sıralanabilir. Bunlar yapısal, genetik, enfeksiyöz, metabolik, immün ve bilinmeyenler gibi başlıklar altında toplanmaktadır.

Çocukluk çağı epilepsilerinde sık saptanan bazı nedenler; genetik bozukluklar, doğuştan gelen metabolik hastalıklar, anne karnında bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkileyen faktörler (enfeksiyonlar, annenin kullandığı bazı ilaçlar, vitamin eksiklikleri vb), doğum sırasında yaşanan beyine zarar verebilecek sorunlar (beynin oksijensiz kalması, beyin kanaması, zor doğuma bağlı travma), beyni etkileyen enfeksiyonlar, menenjitler, kazalara bağlı beynin hasarlanması, beynin damarsal hastalıkları (tıkanma ya da kanama), beyin tümörleri olarak sayılabilir.

Çocuklarda Epilepsi Tanısı

Epilepsi tanısı klinik olarak konulur. Nöbet şüphesi olan tüm çocuklar mutlaka çocuk nörolojisi uzmanı bir hekim tarafından değerlendirilmeli, epilepsi ile karışabilecek durumlar ayırt edilmelidir. Bu ayrım her zaman kolay olmayabilir, bazı değerlendirmeler yapılması ve bir süre hastanın izlenmesi gerekebilir. Bayılma, nefes tutma (katılma), hayal kurma, gece terörü, migren, hareket bozuklukları, ruh sağlığı sorunları çocuklarda görülebilen ve nöbetlerle karıştırılabilecek durumlara örnek olarak verilebilir.

Detaylı bir öykü ve fizik inceleme tanının temelini oluşturur. Bazı basit kan testleri yardımcı olabilir ancak genellikle tetkikler normal sonuçlanır. Sıklıkla başvurulan yardımcı incelemelerin başında EEG (Elektroensefalografi) ve MR incelemeleri gelmektedir.

EEG; beynin elektriksel aktivitesini ölçen, beyin dalgalarının şiddetlerini, hızlarını, yerlerini ve yönlerini saptamaya yarayan tamamen zararsız bir incelemedir. Epilepsi ile ilgili bilgi verebileceği gibi beyin gelişimini de değerlendirmede yardımcıdır. Uyanıklıkta, uyku sırasında veya her iki durumda da kayıt alınabilmektedir. Her epilepsi hastasında anormallik saptanamayabileceği gibi her EEG anormalliği de epilepsi anlamına gelmeyebilir.

Beyin MR incelemesi de yine zararsız bir incelemedir. Beynin gelişimi ve özellikle tümör, damar problemleri, metabolik hastalıklar gibi beyinde ortaya çıkan yapısal değişiklikleri göstermede çok yararlı bilgiler sağlamaktadır.

Özellikle nöbet olduğu düşünülen durumlarda ailelerin cep telefonları ile nöbet olabilecek anların video kaydını almaları tanıda hekimlere çok yardımcı olmaktadır. Böyle bir durumda soğukkanlı davranmak zor olsa da bu video kaydının alınabilmesi çok faydalı olacaktır.

Çocuklarda Epilepsinin Tedavisi

Çocukluk çağı epilepsilerinin büyük bölümü iyi seyirlidir. Ancak yine de bazı durumlarda çocukların bilişsel gelişimleri, okul başarıları etkilenmektedir.

Çocuklarda epilepsinin tedavisinde tek bir doğru yöntem yoktur. Mutlak doğru, etkili ve yan etkisi olmayan ilaç da yoktur. Her hasta, hastalık ve hekim için farklı “doğru” tedaviler ve farklı “doğru” ilaç seçimleri olabilir. Bazı çocukluk çağı epilepsilerinde hekim, aile ve hasta ile birlikte durumu değerlendirerek ilaç tedavisi vermeden hastayı takip edebilir. Ancak çoğu kez ilaç tedavilerine başvurmak gerekir. İlaç tedavilerinde hedef hastanın nöbetlerini tam olarak kontrol altına almak olsa da bu her zaman mümkün olmamaktadır. Bu durumlarda hedef tam nöbet kontrolü ile ilaç yan etkileri arasındaki en iyi dengeyi bulmak olmalıdır. 

Bazı çocuklarda epilepsi hayat boyu devam edebilir. Çoğu hastada ise nöbetler yaşla birlikte azalma gösterir veya hastalık düzelir. Bu iyi seyirli durumlarda ilaç tedavisinin ne kadar süre devam edeceği farklılık gösterir. Ancak hastaların genellikle birkaç yıl ilaç kullanmaları gerekmektedir.

İlaç tedavisi ile birlikte diyet (ketojenik diyet, modifiye Atkins diyeti, düşük glisemik indeksli diyet) ve vagal sinir stimülasyonu gibi tedavi seçenekleri de epilepsi tedavisinde uygulanmaktadır. Bazı hastalıklarda tek başına ketojenik diyet ilk tercih edilecek tedavi olabilir ve bu nadir durumlarda tek başına diyet ile nöbetsizlik sağlamak mümkün olabilir.

Yine dirençli epilepsilerin bazılarında cerrahi yöntemler kullanılabilir. Seçilmiş uygun hastalar erken dönemde yapılacak uygun cerrahi tedavilerden oldukça fayda görür.

Ailelere Öneriler

Epilepsi, çocuğun ve ailenin hayatında nöbet dışında başka sorunlara da yol açmaktadır. Bazen bunlar nöbetin kendisinden daha yıkıcı olabilir. Çocukların öğrenme çağında olmaları nedeni ile gerek hastalığın gerekse tedavide kullanılan ilaçların akademik başarı üzerine olan olumsuz etkileri en önemli sorunlardan biridir. Bu konu tedavi seçiminde en önemli belirleyicilerden biri olmalıdır. Yine epilepsi ve ona eşlik edebilecek diğer hastalıklar çocuğun davranışlarını, çocuğun ve ailenin sosyal hayatını etkileyebilir. Bu durumlarda hastanın ve gereğinde ailelerin de desteklenmesi, yardım alması sağlanmalıdır.

Ebeveynler çocukları epilepsi tanısı aldıktan sonra bazen gereğinden fazla korumacı davranmaktadırlar. Bu endişeler çocukların çevreyi algılamalarını, sosyal iletişim kurmalarını olumsuz etkilemektedir. Bazen de aileler çocukları gereğinden fazla serbest bırakmakta, bir yaşam disiplininden uzaklaştırmaktadırlar. Oysa ilaç tedavisinde olduğu gibi bu konuda da bir denge unsuru gözetilmelidir.

Aileler ve çocuk epilepsi hakkında olabildiğince fazla bilgi sahibi olmalıdır. Ebeveynler epilepsiyi çocukları ile açık ve dürüst bir şekilde tartışabilmeli, çocuğun epilepsi hakkında başkalarıyla da açık ve dürüst bir şekilde konuşmasına yardımcı olmalıdır. Çocuğun kendisini bir sorun veya yük gibi hissetmesine neden olabilecek söylemlerden kaçınmalıdırlar. Epilepsiyi arkadaşlarına, akrabalarına, öğretmenlerine açıklamak için çocukları ile birlikte çalışmaları yararlı olabilir. Aile aktivitelerine ve geleneklerine devam edilmelidir. Bu sırada ebeveynlerin kendilerine de zaman ayırması çocuklarına daha iyi bir bakım verebilmelerine olanak tanır. Eğer kullanıyorsa, çocuğun ilaçlarını her gün aynı saatte almasını sağlamak, yaşı uygun ise çocuğu ilaçlarının sorumluluğunu üstlenmeye dahil etmek gerekir. Çocuğun nöbetlerini tetikleyebilecek faktörlerden uzak tutmaya çalışmak özellikle düzenli bir yaşam, iyi bir uyku ve beslenme ailelerin dikkat etmesi gereken önemli konulardır. 

Epilepsi Nöbeti Sırasında Neler Yapılmalı? Neler Yapılmamalı?

Hastayı yaralanabileceği cisimlerden uzağa, güvenli bir yere, yan tarafına doğru yatırın.

Giysilerini gevşetin, varsa gözlüğünü çıkartın.

Hastanın hareketlerini durdurmaya, engellemeye çalışmayın.

Sarsmayın, üzerine su dökmeyin, ağzı ve dişleri kapalı ise açmaya, ağzına herhangi bir cisim ya da kendi parmaklarınızı sokmaya çalışmayın.

En yakın sağlık kuruluşuna başvurun. 

Bu site içeriği sadece bilgilendirme amacı taşımaktadır. Çocuğunuz ile ilgili bilgi almak için mutlaka bir Çocuk Nöroloji Uzmanına başvurunuz