Bayılma (Senkop) Nedir?

Ani ortaya çıkan kısa süreli bir bilinç ve kas gücü kaybının ardından kendiliğinden tamamen iyileşmenin olduğu tablo “Bayılma (Senkop)” olarak adlandırılır. Çocuklarda en sık görülen geçici bozukluklardan biridir. Özellikle sağlıklı adölesan ve genç yetişkinler arasında yaygındır. 18 yaşından önce çocukların yaklaşık yüzde 15’i en az bir senkop atağı geçirmektedir. Kadınlarda daha sıktır ve beş yıl içinde tekrarlama olasılığı yüzde 33-51’dir.

Senkop kendi başına bir hastalık değil, altta yatan bir bozukluğun belirtisidir. Çocuklarda bayılma çoğunlukla iyi huylu ve tipik olarak vazovagal (nörokardiyojenik) senkopa bağlı olsa da, ani ölüm potansiyeli olan daha ciddi hastalıkların sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Bu nedenle, bir bayılma atağı yaşayan tüm çocuklar, altta yatan yaşamı tehdit edebilecek bir bozukluğu dışlamak için değerlendirilmelidir.

Neden Olur?

Senkopun ortaya çıkış mekanizması beynin kanlanmasındaki geçici azalmadır. Senkopa neden olan yaygın durumlar arasında vazovagal senkop, nefes tutma nöbetleri ve ortostatik hipotansiyon yer alır. Hayatı tehdit eden durumlara örnek olarak bazı kalp hastalıkları, metabolik bozukluklar (düşük veya yüksek kan şekeri, elektrolit dengesizlikleri), zehirlenmeler, alerjik reaksiyonlar, sıcak çarpması sayılabilir.

Senkopu taklit eden durumlar arasında nöbetler (epilepsi), psikojenik nedenler, hızlı nefes alıp verme, migren ve bazı uyku bozuklukları yer alır.

Belirtileri Nelerdir?

Bayılma öncesinde kalp hızında artış, çarpıntı, terleme, göğüste sıkışma-fenalık hissi, baş dönmesi, gözlerde kararma gibi öncü belirtiler olabilir.

Epileptik nöbet ve bayılma ataklarını birbirinden ayırmak önemlidir. Epileptik nöbetler uyku-uyanıklık durumundan ve hastanın pozisyonundan bağımsız olarak ortaya çıkabilir. Bayılma ise uykuda nadirdir, pozisyona bağlı ortaya çıkabilir. Epileptik ataklarda başlangıç sıklıkla daha anidir. Kaslarda kasılmalar, vücutta, kol ve ayaklarda atımlar, gözlerde kayma epileptik ataklarda yaygındır ancak uzayan senkop ataklarında da sonraki aşamalarda ortaya çıkabilir. Epilepside düşme sonucu yaralanma daha sıktır. Bilincin geri dönüşü yavaştır ve baş ağrısı, uyuşukluk, genel aktivitede azalma olabilir. Senkopun ardından bilincin hızlı bir şekilde normale dönmesi beklenir. Ancak yine de bazı nöbet türlerinin senkoptan ayrıtedilmesi her zaman kolay olmayabilir.

Öncü bulguların olmaması, tetikleyici faktör saptanamaması,  morarma, egzersiz sırasında senkop veya yüksek ses, korku veya aşırı duygusal stres gibi olağandışı tetikleyiciler, kalpte üfürüm, doğumsal kalp hastalığı, ailede ani kardiyak ölüm öyküsü, sensörinöral işitme kaybı, senkopun altta yatan önemli-hayatı tehdit edici bir nedeni olabileceğine işaret edebilir. 

Tanısı Nasıl Konulur?

İyi alınmış kapsamlı bir öykü ve ayrıntılı fizik muayene en önemli tanı araçlarıdır. Laboratuvar incelemeleri, EKG, EEG, MR, olayın video kaydı tanıya yardımcı yöntemler olarak kullanılabilmektedir. Öykü ve fizik muayene nöbet ve nörokardiyojenik nedenli bayılmalarda genellikle normaldir.

Tedavi Edilebilir Mi? İyileşir Mi?

Asıl tedavi altta yatan nedenin saptanarak tedavi edilmesidir. Nörokardiyojenik senkop tedavisinin temel amacı, yaşam kalitesini, psikolojik stresi ve okul devamsızlığını iyileştirmek için tekrarlayan olayları önlemektir. İlk adım, bu olayların nispeten iyi huylu doğası, ani ölüm korkusu, acil durum önlemleri, basit yaşam tarzı değişiklikleri ve epilepsiden ayırt edilmesi konusunda ebeveynlere ve hastaya eğitim vermektir. Büyük çocuklara ve ergenlere öncü belirtileri tanımaları ve ani postür değişikliği, uzun süre ayakta durma, açlık, aşırı yorgunluk veya dehidrasyon gibi durumlardan veya stres faktörlerinden kaçınmaları tavsiye edilir. Bu önlemlerle semptomlar düzelmezse, tekrarlayan nörokardiyojenik senkopu önlemek için ilaç tedavileri kullanılabilir.

Nörokardiyojenik nedenli bayılmalar iyi seyirlidir. Hastaların çoğunluğu bayılmaların başlangıcından sonraki ilk yıl içinde düzelme gösterir. Neredeyse tüm hastalar belirtilerin başlangıcından sonraki beş yılda iyileşir. Kalp hastalıklarına bağlı senkoplarda, hastalığın seyri kalpteki bozukluğa bağlı olarak değişiklik gösterir.